Sunday 11 September 2016

Yağlıbayat Köyü İzlenimleri - Impressions from Yağlıbayat Town


Yağlıbayat Köyü (yeni Yağlıbayat Mahallesi) Konya' nın Karatay Belediyesi'ne bağlı, zamanında Kırım Tatarlarının göçü ile oluşmuş bir yerleşimdir. Dedem ve anneannem burada büyümüş ama 1970'lerin sonunda dört çocuklarıyla beraber İzmir'e göç etmişler. Yazın İzmir'in sıcağından buralara kaçmak için gün sayıyorlar. Ben de bu yaz uzun bir aradan sonra burayı ziyaret edebilme fırsatı yakaladım.

Beş günlük ziyaretimde, özellikle köyden mahalleye geçişin yarattığı farklılaşmalar dikkatimi çekti. Birbirinden farklı yapım sistemleri, eski ve yeni konutlar; kamusal yapılar ve vernaküler mimari arasındaki farklar ve değişmeye başlayan gündelik yaşamlar oldukça ilgi çekiciydi.

Yağlıbayat Town (new Yağlıbayat District) is a place which occured by migration of  Crimean Tatars in Konya, Karatay. My grandparents grew up here but they migrate to İzmir with four kids at 1970's. They can't wait to go to this town from boiling summer days of İzmir. After a long time i could finally get the opportunity to visit here.

In five-days-visit, changes caused by transition from town to district caught my attention. Varied construction systems, differences between new and old houses, public buildings and vernaculer architecture and changing everyday life was very interesting.



Benden önce gidenlerin en çok bahsettiği şey, yolların artık toprak değil parke taşı olmasıydı. Parke taşı  ve arkadaki yığma duvarın bir arada olması bence köyden mahalleye geçiş sürecini tanımlıyor.

People who goes to the town before me, usually talking about roads whic made from paving stone not sand. Paving stone and that masonry wall together can define the transition from town to district.



Parke taşının tabi bazı kısıtlamaları var, büyükbaş ve küçükbaş hayvanların dolaşması istenmiyor artık köy içinde. Bu hayvanlar ya yıl boyu uzaktaki dağlarda ağıllarda tutuluyor ve oralarda dolaştırılıyor ya da evlerin önündeki bahçelerde tutuluyor.

Paving stone brings some restrictions. For example cattles and sheep can't walk around on paving stone. They stay in hovels in mountains or stackyards in front of houses.



Köy okulu yenilenmiş, mahalle olmanın verdiği estetik algısıyla olmayan köşe taşları çizilmiş ve üstüne de bir kamera iliştirilmiş.

Town school has been rebuilt, has been painted cornerstones which don't exist -as wee see in cities' aesthetic perception and a camera has been put on the wall.



Kamusal yapıların hızlı değişimine nazaran sivil mimaride daha yavaş bir dönüşüm var. Kerpiçten direkt betonarmeye geçmek yerine malzemeleri ve sistemleri karma kullanmayı denemiş yaşayanlar. 

In spite of the fast change of public buildings, there is a slower change in civil architecture. Local people tried to use the construction systems mixed instead of passing directly to concrete frames.



Genelde eski yapılarda gördüğüm altı yığma taş üstü kerpiç olup çamur sıva ile kaplı yapılar. Sağında devam eden bahçe duvarı yığma taş olup aralıkları çamur sıva ile doldurulmuştur.

Buildings which has masonry walls made of  half  stone half adobe and  adobe plaster. The wall which continue on the right is a masonary stone wall and its gaps filled with adobe plaster.



Bu cepheyi gördüğümde yapı çözümlemesi için cephe aradığımız zamanlar aklıma geldi.  Yarım metre kadar yığma taş olup üstü kerpiç tuğla ile devam etmiş ve çamur sıva ile kaplanmış. Briket (?) ile sonradan onarılmış, kerpiçten brikete geçilen yer ahşap hatıl ile desteklenmiş.  Çatıda marsilya kiremiti ve alın tahtası kullanılmış.

When i see this facade, i remember the time we were looking for  ruined facades for the structure analysis class. The masonry wall has stone just half a meter after that adobe bricks continue. Facade covered with adobe plaster. For repair, they used "briket" under it there is a wood beam. On the roof, marseilles tiles was used.



Yeni yapılarda sıkça gördüğüm bir uygulama olan serpme beton sıva, genelde hayvanların çamur sıvayı yemelerinden dolayı kullanılıyor. Belli bir yüksekliğe gelindikten sonra tekrar çamur sıva kullanılıyor.

I see spreading concrete plaster on the most of the new buildings. It is used to prevent sheeps from eating adobe plaster. After a certain height, adobe plaster can be used.






Bu tamamen terkedilmiş yapının ferforjeleri çok dikkat çekici. Dedemin söylediğine göre köy evlerinde bu tip elemanlar genelde eski yapılardan toplama oluyor. Ferforjenin sağ üstünde bozulan sıvanın arkasındaki ahşap hatılı görebiliyoruz. Yapının çatısı bu kez kiremit değil çamur sıvalıdır. Kerpiç kullanımının devam etmesine rağmen bu tip çamur sıvalı çatılar çok nadir görünüyor. Özellikle kar suyunu emdiği ve çökme yaptığı için  bahardan önce çatı üstündeki karın  uzaklaştırılması gerekiyor.  Kiremit kullanımı bu yüzden daha kolaylık sağlıyor.

Wrought iron window of  this totally abandoned house is very interesting. At town houses, this kind of elements are usually collected from old buildings as my grandfather says. The right top of the window we can see the beam which holds stones from window. In this house, roof is not made from marseilles tiles,it is made of adobe plaster. Despite continuation of usage of adobe bricks, this kind of roofs are too rare. In spring, snow is melting and adobe absorbs the water. It makes the roof fall down. That's why people has to climb to the roof and clean the snow usually. Usage of tiles gives convenience to the locals.




Burada da iki sistemin karmasını görebiliyoruz. Çamur sıva kiremitin altında su çekmeyecek biçimde sıvanmış ve yalıtımı sağlamış.

Here we can see mixture of two systems. Adobe plaster applied under marseilles tiles. It can not absorb water and provide thermal isolation.



Tamamı serpme beton sıva ile kaplı duvar ve ahşap pencere kapağı

Wall is plastered with spreading concrete and on the window there is wood cover.



Yaklaşık on sene önce, dedem eski yıkık evin bulunduğu arsaya yeni evlerini yapmıştı. Bu evi geleneksellik açısından incelemeye çalıştım. İzmir'e göç edilmesi, orada edinilen mimari bilgi ile geleneksel yöntemlerin kaynaşması yapım sisteminde ve malzemede değişikliklere yol açmış. Aynı şekilde köyden kente göçün yaşama alışkanlıklarını değiştirmesi de konutların şekillenişini değiştirmiş.
 Konutun yapım sistemi yığma tuğla. Çatısı gelenekselliğini koruyup hasır örtü ve tomruklar ile yapılmış. Marsilya kiremiti kullanılıp bu iki katman arasına izolasyon amaçlı çamur sıva konulmuş.

Ten years ago more or less, my grandfather built their new house in the same parcel of the previous one. I tried to analyze this house from the view of tradition. Migration to İzmir, the fusion of the architectural knowledge which was taken from the city and traditional methods, caused the change of construction systems and materials. Likewise the change of everyday habits because of the migration from town to city, changed the design of houses.
Construction system of the house is masonry and made from bricks. The roof preserved its traditional method and made from wicker and logs. On top of the roof , marseilles tiles was used and between them adobe was put to provide thermal isolation.




Dedem ve anneannemin köydeki evlerinin krokisi (yeşil kontur önceki evin bulunduğu alanı gösteriyor)

Unscaled plan of my grandparents' townhouse (green line shows the area of old house)


1- Veranda: Köydeki çoğu evde benzeri yapılara rastladım. Kent yaşamı anneanne ve dedemin bu alışkanlığını değiştirmemiş öyle ki İzmirdeki evlerinde de benzer alanlara sahipler.
2-Hayat : Geleneksel Türk evinin en eski unsurlarından biri olan, evin tüm bölümlerinin açıldığı bu alan onların en sevdikleri bölümlerden biri. Hayatta otururken dışarısı ile istedikleri ölçüde ilişki kurabiliyorlar. Hava şartları uygun olmadığında veranda yerine bu kısımda yemekler yenir çay içilir.
3-Salon 
4- Mutfak : Bu kısımda kent yaşamının izlerini çok rahat görebiliriz. Köydeki diğer evlerde neredeyse tüm mutfaklar dışarıdadır. Dedem ve anneannem mutfağı içeride istediler. Geleneksel tasarımda, evden tamamen bağımsız tek gözlü bu  yapılarda şömine(ocak) bulunur, şöminede kurumuş tezekler yakılır ve yemekler burada pişer. Anneannem tüplü ocak ve fırın kullanarak şömineyi hayatından çıkarmış ve mutfağı içeri almış.
5-Lavabo: Lavabo bölümü tuvaletin hemen önünde, hayat ile arasında yalnızca bir perde var.
6- Tuvalet ve Banyo: Yine köydeki evlerde genel olarak dışarıda olan alaturka tuvalet yerini iç mekandaki klozete bırakmış. Bunun sebebi kentli alışkanlıkları ve aynı zamanda yaşın getirdiği fiziksel zorluklar olabilir.
7- Yatak Odası
8-Depo (eski tuvalet): Ev ilk yapıldığında dışarı konulan bu tuvalet artık kullanılmıyor. Bu bölümde bahar da soğuk olduğu için sobada yakmak üzere tezek depolanıyor.
9- Ekim yapılan toprak
10- Önceki konutun mutfağı: Önceki konutun mutfağından kalan izleri bahçe duvarında hala görebiliyoruz.
11- Önceki konutun yaşama alanları


1- Veranda : I came across with the same structures at most of the houses in town. City life didn't change this habit of my grandparents so that they have veranda also in their house in the city.
2-"Hayat" : It is one of the oldest elements of traditional Turkish house. This area which all rooms' doors open to, is their favorite. When they are at "hayat" they can interact to outside as they want. When the weather is not good, they have lunch and have teatime here.
3- Living Room
4- Kitchen : In this section we can see citylife's effects clearly. Almost all townhouses' kitchens are outside of living area of the house. But in this example my grandparents designed it inside. In traditional design, there is a fireplace (for cooking also) in this single room. In fireplace, dried cow turd is burn and foods are prepared here. My grandmother removed the fireplace from her everyday life by using electric cooker and took the kitchen inside.
5- Sink area : Sink is just in front of the WC, there is a curtain between "hayat" .
6- Bathroom : Again, the squatting toilet which you can see outisde of almost every townhouse, gave place to water closet inside of  this house. The reason could be city habits and also physical problems because of age.
7- Bedroom
8-Storage ( previous toilet) : When they built the house they put the toilet outside as general. But they don't use here as a toilet anymore. Here, they store up dried cow turd to burn in stove in cold spring days.
9- Planting soil area
10- Kitchen area of previous house : We can see some marks of the previous kitchen on garden wall.
11- Living area of previous house




Sabahın ilk ışıklarını alan geniş veranda

The large veranda which gets the first light of the day



Bahçenin duvarında eski konutun mutfağından kalma dolap. Hala bu şekilde oluşturulmuş dolaplar kullanılıyor, bazen ahşap kapakla bazen ise perde ile örtülebiliyor. Dolabın üstünde hatıl olarak genis ve ince bir taş kullanılmış.

A cupboard from previous house's kitchen on the garden wall. This kind of cupboards are still used. Sometimes they can be covered with a wood or a curtain. On top of the cupboard a large stone was used as a beam.




Geleneksel yöntem ile yapılmış tavana kent yaşamından gelen korniş, yeni detaylar icat edilmesini sağlamış. Eskiden perdeler iki çivi arasına gerilen ipe takılırdı ve çiviler doğramanın hemen üstünde duvara çakılırdı.

Curnice pole which comes from city life, made people to invent new details to traditional ceiling. Before this, curtains were hung to a rope between two nails and the nails were tacked just above the window.





Konutun içi kireç ile boyandığından kıyafete bulaşmaması için gördüğüm tüm evlerde duvarlar belli bir yüksekliğe kadar muşamba kaplanmış.

Most of the houses have inside walls covered with nylon tarp until a certain height to prevent clothes become dirty because of lime paint.



Sonuç olarak en son sekiz sene önce geldiğim bu köyde, mimarlık öğrencisi olup yeniden gözlemlediğimde, vernaküler mimariye ve onun yıllar boyu nasıl ve neden değiştiğine dair harika örnekler bulabiliriz. Kentlileşmeye başlaması büyük ihtimalle tekdüzeleşmeyi beraberinde getirecek. Yine de eskilerin izlerini görebilmek ve bu köy- mahalle değişiminin sivil mimarideki etkilerini gözlemleyebilmek oldukça heyecan verici.


In conclusion, when i look at as an architecture student, i  think in this town which i've been to eight years ago, we can find great examples of vernacular architecture and how and why it changes year by year. The urbanization can bring in its wake being monotonous. Nevethless, being able to see the marks of old and observing the effects of this transition from town to district on civil architecture are so exiting.